6284 sayılı Kanun, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun olarak bilinmektedir. Bu kanun, şiddet gören veya şiddet tehdidi altında olan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunmasını ve söz konusu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini amaçlamaktadır.

Tek Taraflı Israrlı Takip Mağduru, bir kişinin ayrıldığı veya hala birlikte olduğu sevgilisi veya eşi tarafından sürekli olarak takip edilmesi ve izlenmesi durumunu ifade eder. Takip eden kişi, bu davranışıyla karşı tarafı korkutmayı, gözdağı vermeyi ve güvencesiz hissettirmeyi amaçlar.

6284 sayılı Kanun, şiddetten etkilenen kişileri korumak ve şiddet uygulayan kişilere karşı önlemler almak için etkili ve önemli imkanlar sunar.

6284 Sayılı Kanun’un Kapsamı

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, genellikle 6284 sayılı Kanun olarak bilinir ve 20/03/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetle etkili bir şekilde mücadele edilmesi amacıyla, uygulamaya yönelik somut mekanizmalar kurarak, iç hukuktaki en etkili ve kapsamlı metinlerden biridir.

6284 sayılı Kanun’un sağladığı en önemli hukuki araç, başvuru veya ihbar yoluyla veya re’sen işlem başlatılarak, belge veya delil şartı olmaksızın, şiddet mağduru lehine koruyucu tedbir kararı verilmesine olanak tanımasıdır. Bu çerçevede, 6284 sayılı Kanun’a istinaden talep edilebilecek koruyucu ve önleyici tedbirlerden bazıları şunlardır:

  • Hayati tehlikenin varlığı halinde ilgilinin geçici koruma altına alınması,
  • Hukuki, mesleki, psikolojik ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi,
  • Barınma yeri temin edilmesi,
  • İlgilinin iş yerinin değiştirilmesi,
  • Başvuru sahibinin evli olması durumunda, ortak konuttan ayrı yerleşim yeri belirlenmesi,
  • Geçici maddi yardımda bulunulması,
  • Hayati tehlike halinde Tanık Koruma Kanunu çerçevesinde kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesi,
  • Failin şiddet tehdidi, aşağılama, hakaret veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına karar verilmesi,
  • Kreş olanağı temin edilmesi,
  • Failin, korunan kişi/kişilere, söz konusu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması,
  • Çocuklarla ilgili geçmişte verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkin sınırlandırılması veya tamamen kaldırılması,
  • 4721 sayılı yürürlükteki Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen şartları varlığı halinde ve korunan kişinin istemi üzerine, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması,
  • Failin, koruma altına alınmış kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi,
  • Failin, koruma altına alınmış kişiyi iletişim araçları veya benzer şekillerde rahatsız etmemesi,
  • Şiddette bulunan/failin, ortak konuttan veya bulunduğu yerden ivedilikle uzaklaştırılması ve ortak konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
  • Failin, şiddette bulunmamış olsa dahi mağdurun yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına yaklaşmaması,
  • Failin, taşıması veya bulundurması hukuken izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi,
  • Failin, koruma altına alınan kişilerin bulunduğu yerlerde uyuşturucu veya uyarıcı madde ve alkol kullanmaması veya bu maddelerin etkisindeyken, korunan kişilere ve bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlı ise hastaneye yatmak da dahil olmak üzere muayene ve tedavisinin sağlanması.

6284 sayılı Kanun’a istinaden hükmedilebilecek tedbirlerin sınırlı sayıda belirtilmemesi önemlidir. Bu nedenle, şiddetin engellenmesi ve şiddet mağdurlarının korunmasına yönelik umulan tedbirlere hükmedilebilmesi adına hakimlerin takdir yetkisi bulunmaktadır. Ayrıca, verilen kararlara uymamanın fail aleyhine zorlama hapsine sebep olabileceği de 6284 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir.

Tedbir Kararlarına İtiraz Etmek Mümkün müdür?

6284 sayılı Kanun uyarınca hükmedilen tedbir kararlarına karşı itiraz edilebilir. İtiraz, tedbir kararının ilgiliye tefhim veya tebliğini takiben 2 hafta süre ile yapılır.

İtirazın yapılacağı merci ise aile mahkemesidir. İtiraz mercii sıfatıyla aile mahkemesi, itiraz başvurusu hakkında bir hafta içinde karar verir. İtiraz üzerine verilen kararlarsa kesindir.

6284 Sayılı Kanun’dan Hangi Durumlarda Yararlanılabilir?

6284 sayılı Kanun’a göre, şiddet; fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik bakımdan zarar görülmesi veya acı çekilmesi ile neticelenen ya da neticelenmesi muhtemel hareketler olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, şiddeti sadece fiziksel saldırı olarak değerlendirmemek önemlidir.

6284 sayılı Kanun’a göre, şiddet kapsamında değerlendirilebilecek temel davranışlar şunlardır:

  • Hakaret etmek,
  • Birilerinin yanında küçük düşürmek,
  • İstenmeyen zamanlarda ve biçimlerde cinsel ilişkiye zorlamak,
  • İhtiyaçlar için yeterli maddi yardımda bulunmamak,
  • Sürekli nereye kaç lira harcandığını sormak,
  • Kimlerle arkadaş olunduğuna karışmak,
  • Aşağılamak,
  • Öldürmekle, yaralamakla, sakat bırakmakla tehdit etmek,
  • Komşularla, arkadaşlarla, akrabalarla görüşülmesine izin vermemek,
  • Kazanılan paraya el koymak,
  • Israrla telefonla aramak,
  • Takip etmek.

Sıralanan davranışlar 6284 sayılı Kanun’a göre şiddet kapsamında kabul edilir. Bu nedenle, bu tür davranışlara maruz kalınması halinde, Kanun tarafından düzenlenen tedbirlerden yararlanılabilecektir. Ayrıca, şiddet mağdurunun yanı sıra, çocuğu, annesi, kız kardeşi veya yakınındaki kişiler de şiddet sebebiyle zarar görebilir. Kanun, bu kişileri de hukuki koruma altına almıştır.

6284 sayılı Kanun’un hukuki korumalarından yararlanmak için direkt şiddete maruz kalmak şart değildir; şiddet tehlikesi veya tehdidi altında olmak da hukuki güvencelerden yararlanabilmek için yeterlidir. Ayrıca, şiddete maruz kalan veya şiddet görme tehlikesi altında bulunan her kadın, yasal statüleri ve geldikleri ülkeleri ne olursa olsun, Kanun’dan faydalanabilir.

6284 Sayılı Kanun Kapsamındaki Haklar Nelerdir?

6284 sayılı Kanun kapsamındaki haklardan etkin bir şekilde yararlanabilmek ve olası hatalar veya ihmaller nedeniyle telafisi güç kayıplar yaşamamak için, aile hukuku ve boşanma konularında deneyimli bir avukattan yardım almak, sürecin olumlu bir şekilde ilerlemesi açısından en doğru yaklaşım olacaktır. 6284 sayılı Kanun’a göre sağlanan başlıca haklar şunlardır:

Uzaklaştırma Kararı

Mağdur, şiddet uygulayan kişinin birlikte yaşanılan ortak konuttan uzaklaştırılmasını talep etme hakkına sahiptir. Bu sayede, karar süresince şiddet uygulayan kişi mağdura yaklaşamaz, ortak konuta giremez, iş yerine yaklaşamaz ve çocuğun okuluna yaklaşamaz. Ancak yaşamı ciddi bir tehlike altında ise, sığınağa yerleşmek gibi daha acil ve koruyucu önlemler de düşünülebilir.

Uzaklaştırma kararı talebi için başvurulabilecek yerler şunlardır. Ancak başvurmadan önce, deneyimli bir aile avukatına danışmanın ve süreç hakkında bilgi almanın faydalı olabileceğini unutmayın.

  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Aile Mahkemeleri

Geçici Koruma (Yakın Koruma) Kararı

Şiddet mağduru veya şiddete maruz kalma riski altında olan kişi, geçici koruma (yakın koruma) talebinde bulunabilir. Bu kapsamda, şiddet uygulayan kişiye karşı koruma sağlamak için polis eşliğinde dışarı çıkma veya işe gitme gibi durumlarda yardım talep edilebilir.

  • Geçici Koruma Kararı İçin Başvuru Yerleri:
  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Kaymakamlık ve Valilik
  • Aile Mahkemeleri

Sığınak Talebi

Şiddet mağduru acil bir şekilde evden uzaklaşması gerektiğinde, güvenli bir sığınak talep edebilir. Sığınma talebinde bulunmak için başvurulabilecek yerler yine aşağıda belirtilmiştir.

Sığınak Talebi İçin Başvuru Yerleri:

  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Kaymakamlık ve Valilik
  • Aile Mahkemeleri

Ulaşım Engeli Talebi

Şiddet mağduru, şiddet uygulayan kişinin iletişimini engellemek amacıyla ulaşım engeli talep edebilir. Bu talep için başvurulabilecek yerler şunlardır:

  • Ulaşım Engeli Talebi İçin Başvuru Yerleri:
  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Aile Mahkemeleri

Adres Bilgilerinin Gizlenmesi İstemi

Can güvenliği tehdit altında olan kişi, kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesi talebinde bulunabilir. Bu talep için başvurulabilecek yerler şu şekildedir:

Adres Bilgilerinin Gizlenmesi İstemi İçin Başvuru Yerleri:

  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Aile Mahkemeleri

Kimlik Bilgilerinin Değiştirilmesi Talebi

Can güvenliği tehdit altında olan kişi, kimlik bilgilerinin değiştirilmesi talebinde bulunabilir. Ancak bu talep, kişinin yaşamında önemli ve köklü bir değişiklik getireceği için dikkatlice düşünülmesi gereken bir karardır.

Kimlik Bilgilerinin Değiştirilmesi Talebi İçin Başvuru Yerleri:

  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Aile Mahkemeleri

Şiddet Uygulayana Ait Silahın Polise Teslim Edilmesi Talebi

Şiddet uygulayan veya uygulama olasılığı bulunan kişinin silahını polise teslim etmesi talebinde bulunulabilir. Bu talep için başvurulabilecek yerler şunlardır:

Silah Teslim Talebi İçin Başvuru Yerleri:

  • Karakol
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi
  • Cumhuriyet Başsavcılıkları
  • Aile Mahkemeleri

Geçici Velayet ve Tedbir Nafakası İstemi

Çocuğu olan ve boşanma davası açmamış olan şiddet mağduru, çocuk hakkında geçici velayet talebinde bulunabilir ve eğer daha önce nafaka bağlanmamışsa, tedbir nafakası talep edebilir.

6284 Sayılı Kanun Tedbirleri İçin Nasıl Başvuru Yapılır?

Kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişiler, 6284 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen tedbirlerden yararlanmak için dilekçe ile aile mahkemesine başvurmalıdır. Dilekçede, maruz kalınan şiddetten ve bu şiddetin önlenme isteğinden ayrıntılı bir şekilde bahsedilmesi gerekmektedir.

Dilekçenin avukat yardımıyla hazırlanması şart olmamakla birlikte, hak ve menfaat kaybı yaşanmaması adına aile hukuku avukatından yardım almak daha sağlıklı olacaktır. Hazırlanan dilekçe en yakın adliyenin nöbetçi aile mahkemesine verilebilir. 6284 sayılı Kanun tedbirlerinden faydalanabilmek için hazırlanması gereken dilekçenin bir örneğine içeriğin sonunda ulaşabilirsiniz.

Bu dilekçenin, Cumhuriyet savcılıklarına, kaymakamlıklara, karakola veya Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerine verilmesi de mümkündür. Ancak dilekçenin, aile mahkemesi yerine söz konusu mercilere verilmesi durumunda, bu mercilerin dilekçeyi aile mahkemesinin onayına sunmak üzere ulaştırması vakit alacağından, doğrudan aile mahkemesine müracaat etmek, kararın hızlı bir şekilde alınması adına daha doğru olacaktır.

Aile mahkemesine dilekçe ile başvurulduğu takdirde karar, genellikle en geç ertesi gün çıkar. Fakat savcılık veya karakol kanalıyla başvuruda bulunması halinde kararın onaylanması birkaç günü bulabilir. Aile mahkemesine başvuran kişiye bir dosya numarası verilir. Numaranın bir yere not edilmesi sağlıklı olacaktır. Karar, genellikle başvuruyu takip eden ilk iki mesai gününde verilir.

Aile mahkemesine başvurup henüz kararı çıkmayan kişiler, mahkemeye yeniden gidip dosya numarasını ifade ederek başvuru sonucu hakkında bilgi alabilir. Tekrar vurgulamak gerekirse, sığınak ve yakın koruma talepleri için mutlaka aile mahkemesine başvurmak gerekmez; ŞÖNİM veya karakola başvurmak ve can güvenliğinin tehdit altında bulunduğunu ifade ederek, talebin yazıya dökülmesini istemek yeterlidir.

Geçici yardım talebinde bulunulacak olması halinde ise en yakın kaymakamlığa başvurulmalı ve ekonomik durumun ayrıntılarıyla belirtildiği bir dilekçe hazırlanmalıdır. Dilekçe içeriğinde, aylık giderler (kira, su, elektrik vb.) bakmakla yükümlü olunan kişilerin (çocuk, anne, baba vb.) masraflarına yer verilmelidir. ŞÖNİM, karakol ve kaymakamlık başvurularının telefonla takibi mümkündür.

Başvuru Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Kanundan doğan hakların kullanılabilmesi için; ilk olarak hangi haklara sahip olunduğunun ve bu hakların nasıl elde edileceğinin bilinmesi gerekir. 6284 sayılı Kanun’da düzenlenen tedbir ve haklardan yararlanılabilmesi için nereye, nasıl başvuruda bulunmak gerektiğini belirtmiştik. Şu halde, yetkili makamlara başvuru yaparken dikkat edilmesi gereken başlıca hususları sıralayalım:

Eğer çok acil bir durum söz konusu değilse, öncelikle deneyimli, yetkin bir avukatla iletişim kurmak yararlı olacaktır. Avukat, mevcut durumu değerlendirmek suretiyle en doğru hukuki yol haritasının belirlenmesi, hatalı veya ihmali davranışlara mahal verilmeden sonuca gidilmesi adına yardım sağlayacaktır. Yapılacak başvuruların tamamının yazılı olmasına önem göstermek gerekir. Başvuruya verilen yanıtların da sözlü olmasına itiraz edilmeli ve mutlaka yazılı yanıt talep edilmelidir.

Başvuru için karakola gidilmişse, talep edilen hususların tamamının tutanağa geçirildiğinden emin olunmalıdır. Ayrıca, imzalanmadan önce tutanağın tamamı okunmalı; ifade edilmeyen hususların tutanakta yer alması halinde bunların değiştirilmesi talep edilmelidir. Mağdur, vücudunda darp izleri varsa bu durumu polise bildirmeli ve hastaneye sevk edilerek darp raporu düzenlenmesini talep etmelidir.

6284 Sayılı Kanun Kapsamında Verilen Karar İhlal Edilirse Ne Yapılmalıdır?

Şiddet mağdurunun başvurusu üzerine 6284 sayılı Kanun çerçevesinde verilen kararın ihlal edilmesi durumunda, ihlalde bulunan hakkında 3 ila 10 gün arasında hapis cezası ihtimali doğar. 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen kararın ihlal edildiği hakkında düzenlenen bir dilekçe ile mahkemeye ya da Cumhuriyet savcılığına başvurulmalıdır.

6284 Sayılı Kanun ve Yabancılara İlişkin Düzenlemeler

Yabancılar çeşitli hukuki sebepler ve farklı yasal statülerle Türkiye’de bulunabilir. Türkiye’de bulunan yabancıların faydalanabileceği koruma olanakları, ilgilinin yasal statüsüne göre farklılık gösterir. Fakat 6284 sayılı Kanun’dan ve Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (İstanbul Sözleşmesi) getirdiği haklardan tüm kadınlar faydalanabilir.

6284 Sayılı Kanunun Maddeleri Nelerdir?

MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

(2) Bu Kanunun uygulanmasında ve gereken hizmetlerin sunulmasında aşağıdaki temel ilkelere uyulur:

  1. a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır.
  2. b) Şiddet mağdurlarına verilecek destek ve hizmetlerin sunulmasında temel insan haklarına dayalı, kadın erkek eşitliğine duyarlı, sosyal devlet ilkesine uygun, adil, etkili ve süratli bir usul izlenir.
  3. c) Şiddet mağduru ve şiddet uygulayan için alınan tedbir kararları insan onuruna yaraşır bir şekilde yerine getirilir.

ç) Bu Kanun kapsamında kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddeti önleyen ve kadınları cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz.

MADDE 2 – (1) Bu Kanunda yer alan;

  1. a) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını,
  2. b) Ev içi şiddet: Şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddeti,
  3. c) Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini,

ç) Kadına yönelik şiddet: Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı,

  1. d) Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı,
  2. e) Şiddet mağduru: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan kişiyi ve şiddetten etkilenen veya etkilenme tehlikesi bulunan kişileri,
  3. f) Şiddet önleme ve izleme merkezleri: Şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin verildiği, çalışmalarını yedi gün yirmidörtsaat esası ile yürüten merkezleri,
  4. g) Şiddet uygulayan: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışları uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişileri,

ğ) Tedbir kararı: Bu Kanun kapsamında, şiddet mağdurları ve şiddet uygulayanlar hakkında hâkim, kolluk görevlileri ve mülkî amirler tarafından, istem üzerine veya resen verilecek tedbir kararlarını ifade eder.

MADDE 3 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere mülkî amir tarafından karar verilebilir:

  1. a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.
  2. b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.
  3. c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.

ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.

  1. d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a) ve (ç) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunar. Mülkî amir tarafından kırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

  1. a) İşyerinin değiştirilmesi.
  2. b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
  3. c) 22/11/2001tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.

ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.

MADDE 5 – (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, bir kaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

  1. a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
  2. b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
  3. c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

  1. d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
  2. e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
  3. f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
  4. g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

  1. h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

MADDE 6 – (1) Kişinin silah bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasının suç oluşturması dolayısıyla ya da fiilinin başka bir suç oluşturması nedeniyle;

  1. a) Soruşturma ve kovuşturma evresinde koruma tedbirlerine veya denetimli serbestlik tedbirlerine,
  2. b) Mahkûmiyet hâlinde ceza veya güvenlik tedbirlerinin infazına ve bu çerçevede uygulanabilecek olan denetimli serbestlik tedbirlerine, ilişkinkanun hükümleri saklıdır.

MADDE 7 – (1) Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmi makam veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri bu Kanun kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.

MADDE 8 – (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.

(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.

(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.

(4) Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir.

(5) Tedbir kararının tefhim ve tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı yapılır.

(6) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

(7) Talep hâlinde ilgililere kişisel eşya ve belgelerinin kolluk marifetiyle teslimi sağlanır.

MADDE 9 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.

(2) Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gecikmeksizin gönderilir.

(3) İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

MADDE 10 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre alınan tedbir kararları, Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlükleri ile verilen kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa en seri vasıtalarla bildirilir.

(2) Bu Kanun kapsamında ilgili mercilere yapılan başvurular ile bu başvuruların kabul ya da reddine ilişkin kararlar, başvuru yapılan merci tarafından Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine derhâl bildirilir.

(3) Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir.

(4) Tedbir kararının, kolluk amirince verilip uygulandığı veya korunan kişinin kollukta bulunduğu hâllerde, kolluk birimleri tarafından kişi, Bakanlığın ilgili il veya ilçe müdürlüklerine ivedilikle ulaştırılır; bunun mümkün olmaması hâlinde giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere kendisine ve beraberindekilere geçici olarak barınma imkânı sağlanır.

(5) Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına engel teşkil etmez.

(6) Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilir. Barınma yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde korunan kişiler; mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde geçici olarak barındırılabilir.

(7) İşyerinin değiştirilmesi yönündeki tedbir kararı, kişinin tabi olduğu ilgili mevzuat hükümlerine göre yetkili merci veya kişi tarafından yerine getirilir.

MADDE 11 – (1) Kolluk görevleri, kolluğun merkez ve taşra teşkilâtında bu Kanunda belirtilen hizmetlerle ilgili olarak, çocuk ve kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim almış ve ilgili kolluk birimlerince belirlenmiş olan yeteri kadar personel tarafından yerine getirilir.

MADDE 12 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen tedbir kararlarının uygulanmasında hâkim kararı ile teknik araç ve yöntemler kullanılabilir. Ancak, bu suretle, kişilerin ses ve görüntüleri dinlenemez, izlenemez ve kayda alınamaz.

(2) Teknik araç ve yöntemlerle takibe ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

MADDE 13 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.

(2) Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.

(3) Zorlama hapsine ilişkin kararlar, Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir. Bu kararlar Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine bildirilir.

MADDE 14 – (1) Bakanlık, gerekli uzman personelin görev yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam edildiği, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin verildiği, çalışmalarını yedi gün yirmi dört saat esasına göre yürüten, çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, şiddet önleme ve izleme merkezlerini kurar.

(2) Kurulan merkezlerde şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik izleme çalışmaları yapılır ve destek hizmetleri verilir.

MADDE 15 – (1) Bu Kanun kapsamında şiddetin önlenmesi ve verilen tedbir kararlarının etkin olarak uygulanmasının izlenmesi bakımından şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından verilecek destek hizmetleri şunlardır:

  1. a) Koruyucu ve önleyici tedbir kararları ile zorlama hapsinin verilmesine ve uygulanmasına ilişkin veri toplayarak bilgi bankası oluşturmak, tedbir kararlarının sicilini tutmak.
  2. b) Korunan kişiye verilen barınma, geçici maddi yardım, sağlık, adlî yardım hizmetleri ve diğer hizmetleri koordine etmek.
  3. c) Gerekli hâllerde tedbir kararlarının alınmasına ve uygulanmasına yönelik başvurularda bulunmak.

ç) Bu Kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılmasına yönelik bireysel ve toplumsal ölçekte programlar hazırlamak ve uygulamak.

  1. d) Bakanlık bünyesinde kurulan çağrı merkezinin bu Kanunun amacına uygun olarak yaygınlaştırılması ve yapılan müracaatların izlenmesini sağlamak.
  2. e) Bu Kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılması için çalışan ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak.

(2) Korunan kişilerle ilgili olarak şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından verilecek destek hizmetleri şunlardır:

  1. a) Kişiye hakları, destek alabilecekleri kurumlar, iş bulma ve benzeri konularda rehberlik etmek ve meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak.
  2. b) Verilen tedbir kararıyla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesine yönelik önerilerde bulunmak ve yardımlar yapmak.
  3. c) Tedbir kararlarının uygulanmasının sonuçlarını ve kişiler üzerindeki etkilerini izlemek.

ç) Psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde yardım ve danışmanlık yapmak.

  1. d) Hâkimin isteği üzerine; kişinin geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal, ekonomik ve psikolojik durumu hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.
  2. e) İlgili merci tarafından istenilmesi hâlinde, tedbirlerin uygulanmasının sonuçları ve ilgililer üzerindeki etkilerine dair rapor hazırlamak.
  3. f) 29/5/1986tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümleri uyarınca maddi destek sağlanması konusunda gerekli rehberliği yapmak.

(3) Şiddet uygulayanla ilgili olarak şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından verilecek destek hizmetleri şunlardır:

  1. a) Hâkimin isteği üzerine; kişinin geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal, ekonomik ve psikolojik durumu ile diğer kişiler ve toplum açısından taşıdığı risk hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.
  2. b) İlgili makam veya merci tarafından istenilmesi hâlinde, tedbirlerin uygulanmasının sonuçları ve ilgililer üzerindeki etkilerine dair rapor hazırlamak.
  3. c) Teşvik edici, aydınlatıcı ve yol gösterici mahiyette olmak üzere kişinin;

1) Öfke kontrolü, stresle başa çıkma, şiddeti önlemeye yönelik farkındalık sağlayarak tutum ve davranış değiştirmeyi hedefleyen eğitim ve rehabilitasyon programlarına katılmasına,

2) Alkol, uyuşturucu, uçucu veya uyarıcı madde bağımlılığının ya da ruhsal bozukluğunun olması hâlinde, bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavi olmasına,

3) Meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak.

(4) Şiddet mağduru ile şiddet uygulayana yönelik hizmetler, zorunlu hâller dışında farklı birimlerde sunulur.

MADDE 16 – (1) Bu Kanun hükümlerinin yerine getirilmesinde kurumlararası koordinasyon Bakanlık tarafından gerçekleştirilir.

(2) Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak kendi görev alanına giren konularda işbirliği ve yardımda bulunmak ve alınan tedbir kararlarını ivedilikle yerine getirmekle yükümlüdür. Gerçek ve tüzel kişiler, bu Kanun kapsamında Bakanlık çalışmalarını desteklemek ve ortak çalışmalar yapmak üzere teşvik edilir.

(3) Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolar, ayda en az doksan dakika kadınların çalışma yaşamına katılımı, özellikle kadın ve çocukla ilgili olmak üzere şiddetle mücadele mekanizmaları ve benzeri politikalar konusunda Bakanlık tarafından hazırlanan ya da hazırlattırılan bilgilendirme materyallerini yayınlamak zorundadır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17.00-22.00 saatleri arasında olmak üzere 08.00-22.00 saatleri arasında yapılır ve yayınların kopyaları her ay düzenli olarak Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna teslim edilir. Bu saatler dışında yapılan yayınlar aylık doksan dakikalık süreye dâhil edilmez. Bu süreler Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından denetlenir. Televizyon kuruluşları ve radyolarda yayınlanacak bilgilendirme materyalleri, Bakanlık birimleri tarafından üniversiteler, ilgili meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınarak hazırlanır.

(4) Bu Kanunda öngörülen görevlerin yerine getirilmesi sırasında kamu kurum ve kuruluşlarının personeli Bakanlık görevlilerine yardımcı olurlar.

(5) Tüm kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, personel ve üyelerinin bu Kanunun etkin bir biçimde uygulanması amacıyla Bakanlığın hazırlayıp koordine edeceği, kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim programlarına katılmasını sağlar.

(6) İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda eğitime yönelik dersler konulur.

MADDE 17 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre geçici maddi yardım yapılmasına karar verilmesi hâlinde, onaltı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının otuzda birine kadar günlük ödeme yapılır. Korunan kişinin birden fazla olması hâlinde, ilave her bir kişi için bu tutarın yüzde yirmisi oranında ayrıca ödeme yapılır. Ancak, ödenecek tutar hiçbir şekilde belirlenen günlük ödeme tutarının bir buçuk katını geçemez. Korunan kişilere barınma yeri sağlanması hâlinde bu fıkrada belirlenen tutarlar yüzde elli oranında azaltılarak uygulanır.

(2) Bu ödemeler, Bakanlık bütçesine, geçici maddi yardımlar için konulan ödenekten karşılanır. Yapılan ödemeler, şiddet uygulayandan tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil edilir. Bu şekilde tahsil edilemeyenler 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir.

(3) Korunan kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespiti hâlinde yapılan yardımlar, bu kişiden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

MADDE 18 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre nafakaya karar verilmesi hâlinde, kararın bir örneği, resen nafaka alacaklısının veya borçlusunun yerleşim yeri icra müdürlüğüne gönderilir.

(2) Nafaka ödemekle yükümlü kılınan kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu ile bağlantısı olması durumunda, korunan kişinin başvurusu aranmaksızın nafaka, ilgilinin aylık, maaş ya da ücretinden icra müdürlüğü tarafından tahsil edilir. İcra müdürlüklerinin nafakanın tahsili işlemlerine ilişkin posta giderleri Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü ödeneğinden karşılanır.

MADDE 19 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası prim borcu sebebiyle fiilen genel sağlık sigortasından yararlanamayan ya da diğer mevzuat hükümleri gereğince tedavi yardımından yararlanma hakkı bulunmayanlar; bu hâllerin devamı süresince, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında, gelir testine tabi tutulmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılır.

(2) Bu Kanun hükümlerine göre hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin aynı zamanda rehabilitasyonunun veya tedavi edilmesinin gerekli olduğuna karar verilmesi hâlinde, genel sağlık sigortası kapsamında karşılanmayan rehabilitasyon hizmetlerine yönelik giderler ile rehabilitasyon hizmetleri kapsamında verilmesi gereken diğer sağlık hizmetlerinin giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertiplerinden karşılanır.

MADDE 20 – (1) Bu Kanun kapsamındaki başvurular ile verilen kararların icra ve infazı için yapılan işlemlerden yargılama giderleri, harç, posta gideri ve benzeri hiçbir ad altında masraf alınmaz. Bu Kanunun 17 nci maddesi uyarınca yapılan ödemeler gelir vergisi ile veraset ve intikal vergisinden, bu ödemeler için düzenlenen kâğıtlar ise damga vergisinden müstesnadır.

(2) Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.

MADDE 21 – (1) Ekli listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir.

MADDE 22 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar altı ay içinde, Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmeliklerle düzenlenir.

MADDE 23 – (1) 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) Mevzuatta 4320 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.

(3) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 4320 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen kararların uygulanmasına devam olunur.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinde kurulması öngörülen şiddet önleme ve izleme merkezleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde Bakanlık tarafından belirlenecek illerde pilot uygulama yapılmak üzere kurulur. Kuruluşları tamamlanıncaya kadar merkezlerin görevlerinin Bakanlığın hangi birimlerince yürütüleceği Bakanlık tarafından belirlenir.

MADDE 24 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 25 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Sık Sorulan Sorular

6284 sayılı kanun erkekler hakkında da uygulanır mı?

Erkek ancak, ya aile bireyleri içinde ise ya da tek taraflı ısrarlı takip mağduru ise bu yasa ile getirilen olanaklardan yararlanabilecektir.

6284 sayılı kanun ne için çıkmıştır?

Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Sonuç

6284 Sayılı Kanun ve diğer mevzuatlar hakkında bilgi almak için uzman kadromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Av. Hüseyin Göksel